Fareed Zakaria, “butun Islamcilara potansiyel terrorist gibi davranmaktan vazgecelim” diyor Newsweek’in 9 Mart sayili yazisinda. Zakaria, Pakistan ve Afganistan orneklerinde goruldugu uzre, fundamentalizmin cozumunun askeri gucle degil, bir adim geri atarak radikal islam fenomenini anlamakla mumkun olacagina dikkat cekiyor.
Yazara gore, fundamentalizmin temel sebebi, musluman ulkelerin politik ve ekonomik olarak yeterince gelisememis olmalari. Kuzey Afrika ve eski Saddam yonetimindeki Irak’i ornek vererek, ABD ve diger bati ulkelerinin Islamci muhalefete karsi her zaman sekuler otokratlari destekledilerini; bu otokrat yoneticilerin de ilerleme yerine ulkelerinde yozlasma ve kaos ortami olusturduklarini, sonuc olarak da insanlar icin radikal islamin tek secenek olarak kaldigini ifade ediyor.
Zakaria, bu noktada, radikal Islam ve terorizm farkina dikkat cekiyor. Islami kurallarin lokal olarak uygulanmasini istemekle (musluman ulkelerdeki insanlarin ve orgutlerin cogunu bu kategoride degerlendiriyor), El-Kaide gibi global cihad adi altinda yapilan terrorizmin ayni sey olmadigini; terror orgutlerinin radikal islamci diye nitelendirilen insanlar arasinda dahi destek gormedigini ifade diyor. Bu baglamda, George Washington universitesi Islami Calismalar profesoru Seyyid Huseyin Nasr ise, radikal islamci yada fundamentalist olarak adlandirilanlarin diger dinlerdeki gibi sayilarinin az oldugunu, “merkezi” yani Islamin genel olarak hakim olan yorumunu temsil etmediklerinin altini ciziyor. Terorizmle ilgili olarak da, Johnstown ve Waco’daki olaylar Hristiyanligi temsil etmedigi gibi New York’taki, Londra’daki olaylar da Islami temsil edemez diyor Nasr. Muslaman ve teror kelimelerinin yanyana bile kullanilmamasi gerektigini ifade eden Fethullah Gulen hocaefendi ise “musluman terrorist olamaz, terrorist de musluman olamaz” diyerek Islam terorizm baglantisina dair en net yorumu yapiyor. Zakaria ve Nasr’dan farkli olarak Gulen, diger sorunlara ek olarak egitim eksikliginin temel bir sorun oldugunu, hem muslumanlarin kendi dinlerini anlamalari ve aydinlanmari hem de Batili ulkelerin Islami gercek yonleriyle tanimalari icin egitimin sart oldugunu dusunuyor. Gulen, Zakaria’nin yazisinda bahsini ettigi medeniyetler catismasinin da ancak bu sekilde onlenebilecegini ongoruyor.
0 comments:
Post a Comment