Kimi çocuk resim çizerken hayal dünyasında yasaşdıklarını resim diliyle sizlere sunarken, kimisi de içinde yasaşdığı psikolojiyi sizlere yansıtıyor olabilir. Çocugunuzu tanımanın en iyi yolu ona resim çizdirmekden geçiyor. Resimleri yorumlamak tabi ki uzmanlık gerektiren birşey ama ben burda ana hatlarıyla bazı ip uçları vermek istiyorum. Yazım güzel tepkiler alırsa daha detaya inebilirim :) Marvin Klepsch ve Laura Logıe Çocuklar çizer ve anlatırlar adlı yapıtlarında, çocuk resmindeki çizgilere 3 açıdan psikiojik yorum getirmişlerdir.
- Büyüklük
- Abartmalı çizgiler
- Eksik bırakılan çizgiler
Büyük Resimler:Çocuğunuz resimlerinde büyük objelere yer veriyor veya resim yaparken sayfanın tümünü kaplayan resimler çiziyorsa genelde iç kontrolü zayıf olan saldırgan çocuklar tarafından çizilmektedir.Aşırı faal (hiperaktif) çocuklarda sayfanın tümünü kontrolsüz şekilde kullanabilirler. Çok nadir olmakla birlikte çekingen, ürkek çocuklar zayıf benlik kavramları nedeniyle geniş figürlere yer vermektedirler. Bunlar daha güçlü olabilme arzularını bu yolla dile getirmeye çalışırlar.
Küçük Resimler: Birkaç santimetre büyüküğündeki resimler çoğulukla korkak, çekingen, içe dönük çocukların ürünüdür. küçük boyut onların güvensizliklerinin simgesi olmaktadır. Bu çocuklar kendilerini güvensiz ve de yetersiz görmektedirler. Nadir olarak saldırgan çocuklar da yine zayıf benlik kavramları nedeniyle küçük fiürlere yer verebilirler.
2-Abartmalı Çizgiler
Abartmalı resimde ya beden parçaları çok büyük çizilmekte, beden üzerinde aşırı ayrıntıya girilmekte, çeşitli beden kısımları kalın çizgilerle belirtilmekte ya da tam tersine küçük çizilmekta ayrıntıya yer verilmemektedir. Abartılı olarak çizilen beden parçaları çocuğun iç dünyası hakkında değişik bilgiler vermektedir.
3- Eksik Bırakılan Çizgiler
Çocuklar yaptıkları resimlerde yakından ilgilendikleri ya da endişe duydukları beden kısımlarını eksik bırakabilirler.
Bir sonraki yazımda resimlerin daha detaylı yorumlarına yer vereceğim. Büyük ağız çizmekle çocouk bize neyi anlatmak istiyor? ya da çizdiği her resimde dişleri ön planda tutuyorsa bu ne anlama geliyor?Eller, ayaklar, bacaklar, orantısızsa bunlarla bize nasıl bir mesaj vermeye çalışıyor? Birsonraki yazımda inşallah bunları ele alacağım :)
***Resimleriyle çocuğunuzu veya öğrencinizi tanımak istiyorsanız; Haluk Yavuzer'in Res'mleriyle Çocuk adlı kitabını alıp yararlanabilirsiniz. Yazdığım bilgilerin bir kısmı bu kitapdan alıntıdır.
3 comments:
Cok faydali ve ilgi cekici bir yazi.Merak ettigim bir sey, soz edilen resmetme tarzlari belli bir yas grubuna has bir egilim mi yoksa yasi ne olursa olsun bu yorumlamalar degismiyor. Kizim Emine 4,5yasinda iken "anneyle ben" konulu cok resim cizerdi ve kendisini anneden daha buyuk cizerdi.Simdi (7 yasinda) daha cok prensesler ciziyor, nadiren "anne ve ben" konusuna donerse "anne" ile kendisini esit boyda ciziyor? Bu durum yasin ilerlemesi algilamanin degismesi ile alakali yoksa kendine ve annesine karsi tuttum farkliligindan kaynaklaniyor?
Baska bir ornek, cok yakindan tanidigin oglum Ahmet. Daha kucuk iken miniatur boyda resim cizerdi. Simdilerde hala kucuk sayilabilecek ama eskinin iki kati degerlendirilebilecek resimler ciziyor.Bu sadece guven acisindan mi yorumlanabilir yoka yasin ilerlemesi ile mi?
Eminim bir sonraki yazin bu sorulara cevap verecektir ama ben soramadan edemedim.
Bu konu evlat sahibi olan veya olmayi dusunen, yada cocuklarla vakit gecirmeyi seven insanlar icin ehemmiyet arz eder.tesekkurler.
Bahsettiğim konu genel itibariyle okul öncesi ve ilkokulun ilk çağlarında uygulanıp değerlendirilebilecek bir yöntem.
Bildiğim kadarıyla daha detaylı analizleri çocuk psikologları veya pediatrisler yapıyor. Benim genel kanaatim Eminenin 4,5 yas civarında öyle resimler çizmesi kendini anne modeline yakın hissetmesi, onu örnek alması, onun gibi olma isteği olduğu için ve onun hayatında anne rolünün gerçekten de gözünde çok değerli olması resimlerine de bu şekilde yansıtmış olmasından anlaşılabiliyor, şimdiki dönemlerde ise algının daha çok gelişmesiyle birlikte hayal dünyasında var olan karakterlerin çeşitlenip detaylanması ve bunları resmine yansıtması, onların yerinde olma isteği, karakteri kendiyle özdeşleştirme oldukça normal sayılabilecek bir çizim.Her ikiside gelişimine uygun resimler.
Ahmetin resimlerine gelince bu resimleri psikolojik açıdan değerlendirmek için bir değil birden fazla resime bakarak yorumlamak gerekir. Bu resimleri kaç yasşındayken çiziyordu mesela ? Yaş, çevre, eğitim, ortam bunlar çocuğun resimini şekillendiren unsurlar. Yazıda da bahsettiğim gibi küçük karakterler, detaysız objeler çizme içe kapanıklık ve güvensizlik olarak yorumlanabilir. Yaş ilerledikçe ve dolaylı olarak algı arttıkça resimlerin detayları şekillenebilir. Birde kardeş bile olsalar çocukları birbaşka çocukla kesinlikle kıyaslamamak gerekir. Çünkü her çocuğun hayal dünyası ve hayatı algılayış biçimi farklı olabilir kimi erkek çocukların her resminde dinazor objesi ön plandayken kimisinde araba ön planda olabilir. Dinazor çizenin algısı daha geniş, araba çizeninkisi daha dar diyemeyiz.
Çocukluk döneminde resimdeki detaylar ve büyüklükler dil gelişimiyle de yakından ilgilidir. Az konuşan, çekingen, içe dönük çocukların resimleri daha az detay ve netlik içerir. Konuşmadığı ya da konuşmakdan çekindiği için resim çizerken konuyu nasıl şekillendireceğinin analizini yapamaz bu sebeple küçük net olmayan resimleri çizmesi bize bu yönde ip uçları verebilir.
Ahmetin detaylı ama minyatür boyda resimler çizmesi tahminimce algının daha çok gelişip çeingenliğinde dolayı dış kabuğunu kırıp resimlerini büyütemiyor olabilir. Arkadaş ortamı, aldığı eğitim, çevreyle zamanla resimlerindeki değişiklikleri görebilir buna paralel dil gelişimişindeki ilerlemeleri de daha net bir şekilde kaydedebilirsiniz.
Meryem ablacim, umarım biraz da olsa ışık tutmuştur verdiğim cevaplar sorularınıza :)
Cevaplarin cok bilgilendirici oldu.Sagol.
Bundan sonra kucuk ressamlarimin saheserlerini daha yakindan takip edecegim:)
Tabi ki senin de cocuk egitimi uzerinde gelecek yazilarini da takip edecegim.
tesekkurler
Post a Comment