Thursday, April 23, 2009

Amerika’da Dini Çoğulculuk ve Diyalog (1 )

Amerika’da yaşayanlar bilir.Evinizden dışarı çıktığınızda her ırktan ve her dilden insanlara rastlamak mümkün.Sanki, Amerika Birleşik Devletleri değil de Amerika Birleşik Milletlerinde yaşıyoruz.
Üzerindeki kılık kıyafetten veya taşıdığı bir sembolden dolayı dini mensubiyetini tesbit edebileceğimiz insanlarla karşılasmak artık sıradan.Hastanelerde,okullarda, taşıma araçlarında, iş yerlerinde, kısacası her yerde.Kippalı bir yahudi,başörtülü bir müslüman,türbanlı bir sikh, portakal renkli kıyafetiyle buddist bir rahip,alnının ortasında boyanmış küçük bir dairesi ile hindu bir kadın; her biri bir Amerikalı,yani Amerika denen bu rengarenk halının bir deseni, bir nakışı.
Peki bu dini çeşitlilik ABD’de her zaman mevcut muydu?
Tarihe dönüp zamanda geriye doğru gidelim.Korkmayın, dinozorlara kadar gitmeyeceğiz. Yaklaşık yarım asır öncesine kadar.
1965 yılında yürürlüğe giren göçmenlik kanunu ile Amerika Birleşik Devletleri, Doğu Avrupalı ve Asyalı göçmenlere kapılarını açtı.O zamandan beri gelmeye devam eden göçmenler bavullarında ümit ve rüyaları ile birlikte kültürlerini,dillerini ve dinlerini de getirdiler bu fırsatlar ülkesine.Amerika her ne kadar eritici bir pota,yani tüm etnik grupların kaynaştığı bir yer olarak bilinse de tesbitlere göre son yıllarda (özellikle 1985’den itibaren) azınlıklarda asimilasyondan ziyade entegrasyon söz konusu olduğu gözemlenmiştir. Hızla gelişen ulasım ve iletişim teknolojisi sayesinde memleketleri ile devamlı irtibat halinde olan ilk göçmen kuşak ve sonraki nesiller bu ülkede sahip oldugu temel özgürlüklerden faydalanarak kültürlerini ve dinlerini muhafaza etmektedirler.Böylece İslam, Buddism, Hinduism, Jain, Sikh ve daha nice din artık amerikan realitenin bir parçası olmuştur. Nüfus sayımı din aiddiyetine göre yapılmadığından, bu dinlere mensup olan insanların sayıları eksiksiz olarak saptanamazsa da din çeşitliliği Amerika’da kendini hissettirmektedir.
Amerikan devleti tarafından hic bir dinin resmileştirilmemesi ve tüm mevcut dini cemaatlere eşit mesafede durması ülke içindeki dini çoğulculuk için zemin hazırlamıştır.Ayrıca Amerika’daki hukuk sisteminin her vatandaşın dini özgürlüklerini tavizsiz muhafaza etmesi çoğulculuk sürecinde çok mühim bir rol oynamıştır.
Peki bu dini çoğulculuk Amerika için olumlu bir şey midir? Getirisi,götürüsü nedir?
Amerika’daki dini çeşitliliği olumlu bir süreç olarak değerlendirenler olduğu gibi bu süreç ile ilgili endişe duyanlar da var.
Bu duruma müsbet bakanlar tüketim için geçerli bir kabul olan ‘ne kadar çok çeşit o kadar iyi’ kaidesince dini çeşitliliğin insanlara birden fazla seçenek sundugu ve ifade özgürlüğünü teşvik ettiğinden dolayı topluma bir zenginlik kattığını düşünüyorlar.Özgürlük kavramı Amerikalılar için çok değerli ve her şeyin ( iş, ev,sistem, hükümet dahi) üstünde tutulur. Dolayısı ile temel özgürlükleri (bunların başında inanç özgürlüğü gelir) pekiştirecek her sürece sıcak bakılması gayet nomal. 2003 yılında 2910 kişiyle yapılan bir ankette katılımcıların %86’sı dini çeşitliliğin Amerika’ya fayda getirdiğini savunurken sadece %12’si buna itiraz etmiştir.
Ancak, dini çoğulculuğun faydalarından söz eden sosyal bilimciler dahi karşılaşılabilecek sorunlar noktasında uyarıyorlar.

Bu muhtemel sorunları bir sonraki yazıda ele alacağız.Gorusmek uzere.


Kaynak:Wuthnow Robert, "America and the challenges of religious diversity".












1 comments:

Ayse Kubra Coskun said...

supeeeeeeerrrrrrrr!
devamini bekliyoruz :)

Post a Comment